Her koşulda yazabilen milyon dolarlık UZAY KALEMİ AG7

Yükleniyor...

Milyon Dolarlık Uzay Kalemi

Uzay keşfindeki teknolojik zenginlikler arasında, bazen en basit araçlar, en önemli görevleri yerine getirmek için kullanılıyor. Mesela bu basit kalem gibi...

Ama geleneksel tükenmez kalemler gibi yazma araçları, uzayda düşünüldüğü gibi çalışmaz. Çünkü her gün Dünya'da kullandığımız bu kalemler, düzenli bir mürekkep akışı oluşturmak için yerçekimine ihtiyaç duyarlar. Bu yüzden, Uluslararası Uzay İstasyonu veya Ay gibi yerçekiminin neredeyse olmadığı yerlerde bu standart kalemler yazamazlar.

Bunun için özel olarak icat edilen bir kalem var. Hatta milyon dolarlara mal olan bir kalem: AG-7 Kaleminin Ajan ismi gibi adı var. Açılımı Antigravity, Sıfır Yerçekimi kalemi ya da uzay kalemi gibi isimlerle de anılıyor.

3 Idiots filmini izleyenler, Okulun otoriter ve baskıcı figürü olan müdürünün bu kalem hakkında yaptığı konuşmayı hatırlayacaktır.

KALEMİN HİKAYESİ

KİM TARAFINDAN İCAT EDİLDİ?

Milyon dolarlar harcanan bir kalem, Hatta o dönem NASA 1 kaleme milyon dolarlar harcanıyor gibi yoğun eleştiriler almıştı ama aslında kalem özel bir şirket olan Fisher Space Pen şirketinin kurucusu Paul C. Fisher tarafından 1965 yılında icat edilmiş. Fisher, bu kalemi geliştirirken, yerçekimi olmayan ortamlarda ve diğer zorlu koşullarda yazma yeteneği sağlamak üzere özel bir mekanizma geliştirmiş. Aşırı sıcak veya soğuk ortamlarda hatta su altında bile kalem yazabiliyor.

Tüm bunlar, kalemin ana özelliği olan mürekkebinin uçtan zorla çıkaran bir basınçlı mürekkep kartuşuyla, yerçekimi yardımcı olsa da olmasa da mürekkebi zorla dışarı itmesi sayesinde gerçekleşmiş.

Mürekkebin geliştirilmesi Paul Fisher'a yaklaşık 1 milyon dolara mal olmuş, günümüzün parasıyla yaklaşık 10 milyon dolara eşdeğer bir rakamdan söz ediyoruz.

Kalemin icadından sonra Fisher 1965'te anti-gravity kalemini NASA'nın dikkatine sunmuş, NASA, AG7 kaleminin çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için bir yıldan fazla süre test etmiş ve 1968'de Apollo 7'deki astronotlarla birlikte ilk kez kullanmaya başlamışlar.

Peki milyonlar harcamak yerine sadece kurşun kalem kullanamazlar mıydılar? Sonuçta kurşun kalemlerin bir akışkanlığı yok, aynı zamanda yazdığımız yazıyı da silebiliriz.

Neden kurşun kalem kullanmadılar?

Aslında ilk uzay görevlerinde astronot ve kozmonotlar kurşun kalem kullanmışlar. Ama bu birçok sorunu beraberinde getirmiş. Kurşun kalemlerin ucu yazım esnasında rahatlıkla kırılabilir. Uzay aracı gibi dar ve çok hassas aletlerin olduğu bir ortamda, kırılan kurşun kalemin ucu, mikro yerçekiminde süzülerek bu hassas cihazların bozulmasına sebep olabilirdi. Hatta astronotların gözlerine kaçıp, zarar verme potansiyeli de taşıyordu.

Ayrıca bir de bu maddenin yanıcı özelliği var. O da ayrı bir tehlike.

Bu yüzden NASA kurşun kalem kullanmaktan kaçınmış. Apollo programı için Fisher'ın yerçekimine karşı dayanıklı tükenmez kalemlerinden 400 adet sipariş etmiş.

Ekim 1968'de Apollo 7 Misyonu'nda Fisher AG-7 Anti-Yerçekimi Uzay Kalemini kullanmaya başlamış ve Fisher Uzay Kalemleri, o tarihten bu yana, NASA'nın tüm insanlı uzay uçuşlarında kullanılmış.

Hatta Apollo 7 ay modülü pilotu astronot Wally Schirra, Apollo 7 misyonunun dokuzuncu gününde uçuş görevlerini yerine getirirken fotoğraflandığı o sırada, bu uzay kalemini kullandığını görebilirsiniz.

Geçtiğimiz günlerde İlk Türk vatandaşımız, Alper Gezeravcı Uluslararası Uzay İstasyonu'na gitmişti. Bununla alakalı da size bir video hazırlamıştım. Yolculuğu sırasında ağırlıksız ortamı ilk deneyimlediği zamanlarda, bu uzay kalemlerinden mi bilmiyorum ama elinde bir kalemle ilk defa ağırlıksız ortamı test ediyordu.

Sonuç olarak, bu kalemlerle oynamak önemli.

2008 yılında, NASA astronotu Jayne Serling Apollo 17 uçuşuyla uzaya götürdüğü bir kalem açık artırmada yaklaşık 24 bin ABD dolarına satılmıştı. Günümüze oranla yarım milyon gibi bir karşılığı var sanırım ama tabii açık artırmadan elde edilen gelir hayır kurumlarına bağışlanmıştı.

Uzaya yapılan harcamalar israf mı?

Bazılarımız bu yatırımları çok saçma bulabilir.

Uzayda, milyon dolarlık bir kalem kullanmak gerçekten gerekli mi? Belki de, uzay çalışmalarına harcanan bu büyük bütçe, dünya üzerindeki daha acil sorunlara çözüm bulmak için kullanılmalıydı. Haklısınız da.

Ancak gerçek şu ki, uzay keşifleri, sadece gökyüzüne yönelik değil, aynı zamanda dünya üzerindeki yaşamımızı ve teknolojimizi de şekillendiren önemli gelişmelere ilham veriyor.

Bu keşifler, öncelikle uzayın zorlu koşullarına uygun teknolojilerin geliştirilmesine odaklıyor ama zamanla dünya üzerindeki birçok sektöre yayılıyor.

Mesela, uzaydaki enerji ihtiyacımız sayesinde uzay misyonlarında kullanılan yüksek verimli güneş panelleri icat edildi ve bu, dünya üzerindeki enerji üretimi ve sürdürülebilir enerji kaynakları konusunda büyük etkiler yarattı.

Ya da uzay istasyonlarında kullanılan su geri dönüşüm sistemleri, deniz suyu veya kirli suyu içilebilir suya dönüştürme teknolojilerinin geliştirilmesine ilham verdi.

Uzaydaki navigasyon ihtiyacı, özellikle uzay araştırmaları ve keşifleri için, GPS teknolojisinin geliştirilmesine önemli bir teşvik sağladı. Bugün, GPS teknolojisi sayesinde dünya genelinde navigasyon cihazları, harita uygulamaları ve mobil telefonlar aracılığıyla her an her yerde konumumuzu belirleme imkanına sahibiz.

Hatta yangın söndürme teknolojileri, medikal cihazlar gibi birçok icat edilen teknoloji sayesinde birçok hayat kurtuluyor.

Bunun gibi uzay çalışmaları için geliştirilen 2000'den fazla teknoloji, şu anda dünya üzerinde bizler tarafından kullanılıyor.

Basit bir soru veya bir ihtiyaç, bir inovasyonun ve yeni bir teknolojinin doğuşunu müjdeliyor. Her döngü, her bir hat, bir öncekine ilham kaynağı oluyor. Sıradan gibi görünen bir nesne bile, zamanla geliştirilen teknoloji ve tasarım ile olağanüstü işlere dönüşebilir. Hayal gücümüzün sınırlarını aştığı yerlerde yazmak için icat edilmiş bu kalem gibi...

İlgili İçerikler