Evrenin En Büyük Haritasının İlk Sayfası Yayınlandı! Öklid Teleskobu

Yükleniyor...

Çok heyecanlandığım bir gelişme yaşandı... Biliyorsunuz Avrupa Uzay Ajansı (ESA) geçtiğimiz yıl, Temmuz 2023'te Öklid Teleskobu'nu uzaya fırlatmıştı.

Bilmeyenler ve duymayanlar için kısaca anlatmam gerekirse bu teleskop diğer teleskoplardan biraz farklı... Ana hedefi, insanlık tarihindeki en büyük gökyüzü haritasını oluşturmak.

Örneğin, James Webb Uzay Teleskobu kadar ayrıntılı değil ama onun kamerası NIRCam tarafından görüntülenen verilerden yüz kat daha büyük bir gökyüzü alanından veri kaydedebiliyor.

Örnek vermek gerekirse, James Webb Uzay Teleskobu'nun ilk derin alan görüntüsü, gökyüzüne baktığınızda parmağınızın ucuna koyduğunuz bir pirinç tanesi büyüklüğündeki bir alandan geliyor...

Mesela, bu şekil Euclid teleskobunun 36 dedektörü tarafından aynı anda kaydedilen bir gökyüzü görüntüsünün üzerine Ay'ın bir görüntüsünün bindirilmiş halini gösteriyor. Görüntü, uzay aracının test edildiği ilk aylar sırasında tek bir çekimde elde edilmişti. Euclid'in teleskopun bir yönüne bakarak gözlemleyebildiği gökyüzü alanının, dolunaydan daha büyük olduğunu gösteriyor.

Ay'ın çapının açıklık açısı yaklaşık 0,5 derece. Euclid'in bakışı tek bir gözlemde yaklaşık 0,7 çarpı 0,7 derecelik kare bir gökyüzü alanını yakalıyor...

Öklid, şu anda gökyüzünün bu kadar büyük bir alanını tek seferde, görünür ve yakın kızılötesi ışıkta bu kadar keskin bir şekilde gözlemleyebilen insanlığın sahip olduğu tek teleskop.

Geçtiğimiz günlerde ise milyonlarca yıldız ve galaksiyi gösteren evren haritasının ilk parçası yayınlandı.

Şimdi yayınlanan görüntüleri önce 2 boyutlu olarak, sonra da 3 boyutlu olarak size aktarmaya çalışacağım...

Bu grafikte sağ üstte, bahsettiğim gibi Euclid'in bir gözlemdeki görüş alanını dolunay alanıyla karşılaştırdığını görebilirsiniz. Bunu özellikle birkaç kez vurguladım çünkü yayınlanan verilerin ne kadar geniş bir alanı kapsadığını hayal etmenizi istiyorum...

Sol üstte, tüm gökyüzü haritası görünüyor. Güney Gökyüzü'nde yayınlanan Öklid mozaiğinin yeri sarı renkle vurgulanmış...

Bu sarı alan, Dünya'dan görüldüğü gibi dolunay alanının 500 katından fazla bir alanı içeriyor. Ve teleskobun bu verileri kaydetmesi, sadece 2 haftada yapılan 260 gözlemi içeriyor.

Bu 2 haftada elde edilen veriler toplamda 208 gigapiksellik bir veri içeriyor... Aynı veriyi James Webb Uzay Teleskobu ile kaydetmek isteseydik, Euclid'in 14 günde görüntülediği alanı yaklaşık 1400 günde, yani yaklaşık 4 yılda tamamlayabilirdik.

Bu, Samanyolu'nun tüm gökyüzünü kapsayan bir görünümü. ESA'nın Gaia teleskobu tarafından gözlemlenmişti. Teleskop, özellikle Samanyolu'nun yapısını ve dinamiklerini incelemeye odaklanmıştı...

Avrupa Uzay Ajansı tarafından 2009 yılında fırlatılan Planck misyonu, evrenin başlangıcı olarak düşündüğümüz Büyük Patlama'dan sonra oluşmuş bir tür ışık dalgası olan kozmik arka plan ışımasını haritalamak için tasarlanmıştı. Eğer bu görüntüyü ESA'nın Planck misyonunun elde ettiği verilerle birleştirirsek, galaksimizdeki tozları da gözlemleyebiliriz.

Önümüzdeki altı yıl boyunca, ESA'nın Euclid misyonu, Samanyolu Galaksisi'nin dışındaki gökyüzünün üçte birini inceleyecek. Bu gözlem, turuncu renkle işaretlenmiş alanlarda yapılacak. Euclid misyonu, sadece iki hafta süren gözlemlerle planladığı geniş alanın %1'ini incelemeyi başardı.

132 kare derece büyüklüğünde bir alanda toplam 260 gözlem yapılmış... Bu gözlemlerden oluşan mozaik, 208 gigapiksel büyüklüğünde. Bu çok yüksek bir çözünürlük olduğu için görüntüde çok fazla detay var; milyonlarca yıldız ve galaksi...

Bu bölüm, büyük mozaikle karşılaştırıldığında 3 kat daha yakınlaştırılmış... Daha da yakınlaştırdığımızda, Euclid'in spiral galaksi NGC 2188 ve galaksi kümesi Abell 3381'i gördüğümüz alanı görebiliriz.

Şimdi de 12 kat daha yakınlaşıyoruz. Euclid, galaksi kümesi Abell 3381'in merkezini yakalamış. Abell 3381, astrofizikçiler ve astronomlar için galaksilerin nasıl oluştuğunu ve evrim geçirdiğini anlamak adına önemli bir çalışma alanı. Dünya'dan yaklaşık 678 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan bir galaksi kümesi.

Bu, ışığın dünyaya ulaşmasının 1,4 milyar yıl sürdüğü anlamına geliyor. Böylece biz bu galaksi kümesini izlerken, aslında onun geçmişteki durumunu görüyoruz. Burada, büyük eliptiklerden mütevazı sarmal galaksilere, minik ve sönük cüce galaksilere kadar çeşitli şekil ve boyutlarda birçok farklı galaksiyi görüyoruz...

14 milyon kadar galaksiden oluşan geniş bir kozmik panoramadan başlayarak, bir dizi gittikçe derinleşen yakınlaştırma ile dönen bir sarmal galaksinin net bir görüntüsüne kadar ulaşılıyor. Son görüntü, tam mozaikten 600 kat büyütülmüş şekilde. Bu yayımlanan mozaiği, gelecek olanların bir ön gösterimi olarak görebilirsiniz. Bu mozaik, Euclid'in altı yıl boyunca kaplayacağı alanın %1'ini oluşturuyor.

Görüntüler büyüleyici olsa da aslında güzellikleri için değil, evreni anlama çabamızı ilerletmek için çekildiler. Euclid, şimdiye kadar yapılmış en büyük kozmik 3 boyutlu haritayı oluşturacak.

Bilim insanları neden böyle bir harita yapma ihtiyacı duymuş olabilir? Biz insanlar, içinde yaşadığımız bu gezegen, içindeki tüm canlılar, Güneş, uydumuz Ay, tüm bu gezegenler, yıldızlar; evrende bildiğimiz ve gözlemleyebildiğimiz tüm maddeler evrenin sadece %5'ini oluşturuyor.

Gökyüzünün ötesinde evrenin %27'si, karanlık madde olarak bilinen gizemli bir madde formundan; geriye kalan %68'i ise bahsettiğim bu karanlık enerjiden oluşuyor.

Bu iki kavramdaki "karanlık" ifadesi, bu yapıların ışıkla bile herhangi bir etkileşime girmemelerinden ileri geliyor. Işıkla etkileşime girmeyen, göremediğimiz, duyamadığımız ama kozmolojik ölçekte etkileri olan bir tür süper güç... Anlayamıyoruz. Anlayamadığımız için de "Karanlık Madde" ve "Karanlık Enerji" olarak adlandırıyoruz.

İşte teleskobun ana hedefi bu; karanlık madde ve karanlık enerjinin evren üzerindeki gizli etkilerini ortaya çıkarmak.

Peki, anlayamadığımız ve göremediğimiz bir olguyu Euclid teleskobu nasıl araştırabilir ki?

Bu keşifleri kütle çekimsel mercekleme sistemiyle yapmayı umuyorlar. İzleyenler bilir, daha önce James Webb Uzay Teleskobu ile ilgili yaptığım videoda biraz bahsetmiştim. O videoyu da kartlardan izleyebilirsiniz.

Euclid teleskobunun gözlem alanının gökyüzünün üçte birini kapsayacağını söylemiştim. Teleskop, görüş hattı boyunca bu görüntülerde karanlık maddenin nasıl büyüteç görevi gördüğünü ölçecek.

Bir galaksinin lensleme etkisiyle nasıl değişebileceğini göstermek için üç farklı yöntem var:

İlki, yer değiştirme: Bu, bir nesnenin bulunduğu yerin değişmesi anlamına geliyor.
Bir diğeri, konsantrasyon: Arka planda görülen nesnelerin daha büyük veya daha küçük görünmesini sağlayan olgu.
Sonuncusu da şekil değiştirme: Ön plandaki yoğun kütle, arkasındaki nesnelerin ışığının yanlamasına uzamasına neden olur.
Euclid Uzay Teleskobu'nu kullanarak, bir galaksinin bu lensleme etkisiyle nasıl değiştiğini gözlemlemek için simülasyonlar yapacaklar.

Kozmik ağ dediğimiz yapı, galaksilerin bir araya geldiği yoğun yerlerden oluşur. Bu galaksi kümeleri, kozmik madde dağılımını incelemek için çok önemlidir ve ışığı bükerek etrafındaki nesnelerin görüntülerini etkiler.

Zayıf lenslemenin her bir bileşeninin bilimsel temsili burada. Bu çizgiler ve değişimleri, galaksilerin zayıf lensleme etkisinden nasıl etkilendiğini tam olarak ölçüyor. Etki neredeyse fark edilemeyecek kadar küçüktür; bu yüzden, galaksilerin karanlık maddenin varlığı nedeniyle nasıl değişikliğe uğradığını ölçmek için gökyüzünün büyük bir kısmından son derece yüksek kaliteli görüntülere ihtiyaçları var.

Bu teleskop, karanlık enerjinin bizden milyarlarca ışık yılı uzaktaki galaksilerin görüntülerini nasıl çarpıttığını haritalayacak.

Farklı galaksilerin değişmiş görüntülerini inceleyerek, karanlık enerjinin zamanla nasıl değiştiğini anlamaya çalışacak.

Bu, sadece bilim dünyasının değil, tüm insanlığın büyük bir sorusu...

Eğer içinde yaşadığımız evreni anlamak istiyorsak, bu "karanlık" varlıkların ayrıntıları hakkında daha fazla şey öğrenmeli ve doğalarını ortaya çıkarmalıyız.

Her ne kadar elle tutulamaz ve gözle görülemez olsa da, insanoğlunun zihnindeki o sonsuz keşif tutkusu o kadar güçlü bir duygu ki... Her karanlığı aydınlatacağına inanıyorum.

Bu kanalda yapmaya çalıştığım şey de tam olarak bu... Bu günlerde yaşadığımız tüm zorluklara, sıkıntılara ve karanlık günlere rağmen, öğrenmeye ve paylaşmaya devam etmemiz gerektiğine inanıyorum.

Uzayın derinliklerinin, keşfetme tutkusunun ve bilimin ışığının hepimiz için bir umut kaynağı olduğuna inanıyorum. Tüm insanlık için bir ortak payda...

Bana ve düzenli olarak yaptığım bu içeriklere destek olmak isterseniz, videoyu beğenip arkadaşlarınızla ve tanıdıklarınızla paylaşabilirsiniz.

Önümüzdeki günlerde karanlık madde ve karanlık enerjiyle ilgili detaylı bir içerik hazırlayacağım. Eğer kaçırmak istemezseniz, hatırlatıcılarınızı aktifleştirmeyi unutmayın. Sizi seviyorum, bilimle kalın!


Kaynaklar;


https://www.youtube.com/watch?v=sAP5rauEyG4&list=PLbyvawxScNbtDzpsues2YIx7JtSZxcLkh&index=2

https://www.youtube.com/watch?v=86ZCsUfgLRQ

https://www.esa.int/Science_Exploration/Space_Science/Euclid

İlgili İçerikler